"Enter"a basıp içeriğe geçin

Web of Science dergi seçim kriterleri ne söylüyor?

Dün Twitter’da Kaan Öztürk ve Ali İlhan ile akademik geyik yaparken lisans hayatım bittiğinde üç yıla yakın WoS sattığımı ve dizinlerin yapısını iyi bildiğimi yazmıştım. Sonradan aklıma bu konuda pek yazmadığım geldi. Önce flood yapayım dedim ama ara sıra tweetlerim üzerinde algoritma denemeleri yaptığım için uçabiliyor. Uçmasın diye bloguma yazmak istedim.

Madem araştırma performans değerlendirme sistemlerimiz SCIE, SSCI, A&HCI, BKCI ve onlar kadar olmasa da ESCI ve CPCI gibi dizinlerde yer almaya kıymet veriyor. O dizinlerin dergilerden ne beklediğini uzun yıllardır tamamen gönüllü olarak akademik bilimsel dergiler için editörlük yapan akademisyenlere anlatmak isterim. Bu yazı bir manipülasyon nasıl yapılır yazısı değil. Üzgünüm. Bu yazı onların beklentileri ne, siz o beklentileri nasıl karşılayabilirsiniz üzerine olacak.

Ayrıca 2013-2019 arasında editörlük yaptığım, dizin başvuru sürecini yürüttüğüm ve 2015 yılında ESCI tarafından dizine kabul edilen Türk Kütüphaneciliği (TK) dergisi başvuru sürecindeki deneyimlerimi de aralara serpiştireceğim.

Başlamadan önce şunu eklemeliyim: Scopus üzerine pek deneyimim yok. TK ile başvurup kriterlere uymadığımız gerekçesiyle ret almıştık. Tüm kriterleri karşıladığımızı belirtir rapor yazarak kriterlerin tam anlamıyla uygulanmadığını düşündüğümüzü yazdık kurul olarak. Rapor sonrası merakımızı cezbettiği için de kriterlerin uygulanma pratiğini ortaya koyan şu makaleyi yazdık: Scopus dergi seçim kriterleri üzerine bir değerlendirme Sonrasında tekrar başvuru yapmadık. Çünkü protesto çok güzel bir şey :=) O yüzden o konuda bilgim çok sınırlı. Ancak makalede baya detaylı bir değerlendirme var. Scopus’taki durumu merak ediyorsanız makaleye bakabilirsiniz. Makalenin biraz eski tarihli olduğunu unutmayın lütfen. Birşeyler değişmiş olabilir. Blog yazısını hazırlarken fark ettim ki WoS’ta da çok şey değişmiş.

Hadi başlayalım.

WoS dergi seçim kriterleri burada: https://clarivate.com/products/scientific-and-academic-research/research-discovery-and-workflow-solutions/web-of-science/core-collection/editorial-selection-process/

Dergiler, kitaplar ve bildiriler için ayrı ayrı değerlendirme kriterleri var. Ben bu yazıda sadece dergiler için geliştirilmiş kriterlerden bahsedeceğim. Diğerlerine linkten ulaşabilirsiniz.

WoS’un dergi seçim kriterleri

Tüm kriter listesi detaylı açıklamalarıyla burada var: https://clarivate.com/products/scientific-and-academic-research/research-discovery-and-workflow-solutions/web-of-science/core-collection/editorial-selection-process/editorial-selection-process/

Ben burada bazı önemli püf noktalarını ve “kalite” ile ne kast edildiğini anlatmak istiyorum daha çok. Ancak ondan önce en temel püf noktasıyla başlayayım:

WoS’ta yayınlandığınız konu kategorisinde kaç tane Türkiye adresli dergi var? Siz onlar arasında tarihsel, konusal, sayısal olarak neredesiniz? Benzerlikleriniz, farklılıklarınız neler?

Bu bir kabul kriteri değil ancak benim şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla çok geçerli bir sebep. Özellikle ESCI’nin ortaya çıkmasından sonra bölgesel çeşitlilik ve kapsayıcılık önemli. Örneğin, Türkiye’den daha önce tıp etiği alanında bir dergi WoS’a girmediyse ve siz tıp etiği alanında Türkiye’de yayınlanan bir dergiyseniz şansınız artıyor. O yüzden editörseniz en önemli tavsiyem konu alanınızdaki dergileri takip edin. Sadece Türkiye’yi değil, çevre bölge ülkelerini de (İran, Azerbaycan, Ermenistan vb.) tarayın.

Aşağıdaki görseli Clarivate hazırlamış. Çok beğendim. Her aşamada hangi unsurların değerlendirildiği yazıyor. Diğer maddeleri okumadan önce bunu bir inceleyin derim:

Kaynak: https://clarivate.com/wp-content/uploads/2022/03/WoS-selection-process-Graphic_Journals_web-1.jpg

Derginizle başvurur ve kabul edilmezseniz bekleme süreniz var. O yüzden tam hazır olmadan başvuru yapmayın derim. Dizine girdikten sonra da inceleme devam ediyor. Her yıl bazı dergiler sistemden çıkıyor veya indeksten düşüyor. Yani SSCI veya SCIE’de dizinlenirken ESCI’ye düşebiliyor. Çıkarılan dergiler ve bunun gerekçeleri de yine her yıl şu sayfada listeleniyor: https://jcr.help.clarivate.com/Content/title-suppressions.htm

Başlangıç kriterleri

Derginin bir ISSN’i olması şart. Hem basılı hem elektronik ise e-issn hem de basılı ISSN’i olmalı. Ancak eğer online yayınlanan bir dergi iseniz online versiyonunuz ile başvuru yapmanızı öneririm. Çünkü basılı dizinleme süreci çok daha farklı. O yüzden e-ISSN’iniz olsun.

Derginin adı oldukça önemli. Çünkü o sizin markanız. Ben açıkçası Türk Kütüphaneciliği dergisi için derginin İngilizce adı olarak kullanılan Turkish Librarianship adıyla başvuru yaptığım için pişmanım. Her ne kadar dergi ikisini de kullanıyor olsa da kabul öncesi/sonrası çok fazla sayıda atıf düzeltmesi yapmam gerekti. Hala bazı atıflar kaçabiliyor. Çünkü sıklıkla Türkçe makalelerden atıf geldiği için atıflar Türk Kütüphaneciliği’ne yapılıyor. İngilizce makalelerde Turkish Librarianship de kullanılıyor. Değerlendirme süreçlerinde derginin atıf potansiyeli kontrol edildiği için cited reference search alanından derginize gelen atıfları bulmanızı, standartlaştırmanızı ve ardından standartlaştırdığınız isim üzerinden başvuru yapmanızı tavsiye ederim. Ayrıca başvuru esnasında bir metin yazıyorsunuz neden dizinlenmeyi hak ettiğinizi anlatan. Burada derginizin WoS üzerindeki atıf sayısını ve henüz dizinlenmeden bile ne kadar atıf aldığını gösterirseniz şansınız artacaktır.

Peki dergi isminin kaç farklı şekilde WoS’ta geçtiğini öğrenmek için ne yapabilirsiniz. WoS‘u açın. Cited reference search alanına girin. Derginizin isim alternatiflerini “cited work” alanında arayın. Gerekirse joker karakterler kullanın. Sonra hepsinin tek bir dergi adında birleştirilmesi talebini şu form aracılığı ile WoS’a iletin. Bu hem sizin derginizin atıf kalitesini iyileştirecek, hem de WoS’taki görünürlüğünüzü artıracaktır. WoS’ta dizinleme doğal dille yapıldığından bu tür hatalar sık oluyor. Çözmenin yolu formu doldurmak ve takip etmek. Form sonrasında düzeltme hızı inanılmaz iyi. Sadece derginiz için değil, yazdığınız makalelerin dizinlenmesinde hata varsa da aynı formu kullanarak düzeltme talep edebilirsiniz.

Derginin yayıncısı oldukça önemli. Dernek yayınlarının şansı yüksek. Özellikle Türkiye’nin çok kötü bir ünü olduğundan köklü yayınevleri tercih ediliyor genellikle. Bir de son yıllarda dernek yayını olup, dizine kabul edilen dergiler bir yıl içinde yağmacı ticari yayıncılara satılıyor ve yağmacı faaliyet yürütmeye başlıyorlar. Çok fazla yayınevi kar amacı gütmeyen dergilere teklif götürüyor. Derginizi, emeğinizi ve yılların birikimini üç kuruşa satmayın. Kaç köklü dergi çöp oldu böyle.

Derginin URL’sinin kısa ve ulaşılabilir olması önemli. Online bir dergi olarak başvuruyorsanız tüm içerik tam metin olarak erişilebilir olmalı. Hem DergiPark’ta hem de kendi sunucunuzdan yayın yapıyorsanız sadece biri ile başvurun ve bu kendi sunucunuz olsun derim. Çünkü DergiPark bürokrasiye bağlı olduğu için gov olan uzantı org olduğunda başvuruda kullanılan tüm linkler ölmüştü. Yaşatabildiğiniz bir sunucu varsa başvuruyu oradan yapın derim. Bir de standart bir dergi yönetim sistemi kullanırsanız (OJS gibi) hem indekslenme hem de başvurunun incelenmesi açısından işiniz çok kolaylaşır. DergiPark sayfanız ile başvuru yapacaksanız da İngilizce sayfa ile başvuru yapmalısınız. Yukarıda dil değiştirme butonu var.

Bir hakem değerlendirme süreci politikanızın olması ve bunu açık bir şekilde web sitenizde duyurmanız gerekiyor. Bunun varlığına WoS’u ikna etmek için İngilizcesinin de olması gerekiyor tabi ki. Bu arada hep soruluyor: Türkçe dergilerin şansı ne kadar diye. Özellikle ESCI’den sonra yüksek. O yüzden lütfen dergi dil politikanızı sırf dizinlenme şansınızı artırmak için değiştirmeyin. İçerik kalitenizi düşürecektir. Örnekler bu blog yazımda var: Bilimin değerlendirilmesinde çok dillilik üzerine

Dergiye ilişkin tüm iletişim bilgileri web sitesinde olmalı. Verdiğiniz e-posta adresi kurumsal olmalı. Profesyonellik/kurumsallık kokmalı. Web siteniz de öyle. O yüzden daha önce de yazdığım gibi OJS gibi standart sistemleri veya DergiPark’ı kullanmak her zaman avantajlı.

Editoryal inceleme

En önemli kısım aslında bu. Yukarıdakileri sağlamak zor değil. En önemli noktaları kısa kısa listeliyorum aşağıda:

  • Eksik sayınız olmasın. Özellikle inceleme esnasında her sayıyı zamanında çıkarın. Erken görünümde bekleyen uygun sayıda makale olması her zaman iyidir. Makale bulmakta zorluk çekmediğinizi gösterir. Kabul/ret oranlarınızı mutlaka web sitenizin bir yerinde paylaşın. Yapabiliyorsanız hakem raporlarını açın. Kişiler isimleri görünmesin isteyebilirler ancak isimsiz olarak raporları paylaşma izni alabilirsiniz. Bu sizin makul bir şekilde süreci yönettiğinizi gösterir. Açık hakemliğe geçiş için neler yapılmalı sorusunun cevapları için şuraya bakabilirsiniz: https://acikders.ulakbim.gov.tr/course/view.php?id=4
  • Makalelerin geliş, revizyon ve kabul tarihlerini mutlaka yazın. Bu aralığın 2-3 gün olmamasına dikkat edin. Böyle yayıncılık olmaz çünkü :=) 2-3 günde makale süreçleri bitmez. Ancak 2 yıl da olmaz. Makul sürelerde incelemelerinizi yapın. İşlere yetişemiyorsanız editör yardımcısı bulun. İlana çıkın. Alanda çalışan genç araştırmacılara deneyim fırsatı yaratın. Uzun süren hakem süreçleri de zannedildiği gibi “cool” değil.
  • Makalelerin İngilizce başlığı, abstrakt ve anahtar sözcükleri mutlaka olmalı. İyi bir İngilizce ile yazılmış da olmalı. Bunun için bir dil editörü çalıştırmanızı öneririm. Elbette ana dili İngilizce olan biri gibi yazılması şart değil ancak çok kötü bir İngilizce ile yazılmış metin profesyonellikten uzak olacaktır. Ayrıca her bir makalenin uzun İngilizce özeti olması şansınızı artırır. Bunu bir yayın politikası haline getirebilirsiniz. Böylece ulaştığınız kişi sayısı arttığından atıf potansiyeliniz ve görünürlüğünüz de artacaktır.
  • Atıf gösterme stiliniz tutarlı olmalı. Şablonunuz olmalı. Sürekli değişiklik göstermemeli. Hatta kaynak gösterme platformlarına (Zotero veya EndNote gibi) eklenebilecek bir paket de hazırlayabilirsiniz. Çok profesyonel görünür. Yazarlarınızın da işi kolaylaşır.
  • Her makaleye DOI alın. Ancak DOI alanlarını da tam doldurun. Sallapati olmasın. Özenli olduğu belli olsun.
  • Yazarların ve editörlerin açık kimliklerini, çalıştıkları kurumları, adlarını, ülkelerini mutlaka yazın. Yazarlara ORCID belirtme zorunluluğu getirin. Yazar ve kurum adlarında veri standardizasyonunu önemseyin. Standart bir yapı kullanın ki dizinlenmesi kolay olsun. Otomatik yapılabilsin.
  • Etik anlayışınızı gösteren bir dokümanınız olsun. İmzalayabiliyorsanız -bütçeniz varsa- COPE’u imzalayın ve COPE kurallarına uyun. Paranız yoksa da COPE kurallarına uyun. Usulen değil, gerçekten: https://publicationethics.org/ Ayrıca Helsinki Girişimini, DORA‘yı okuyun. İmzalayın. Uygulayın. Usulen değil, gerçekten. Neleri imzaladığınızı ve bu girişimlere nasıl uyduğunuzu güzelce anlatın. Hem Türkçe hem de İngilizce versiyonları mutlaka olsun.
  • Makalelerde araştırma fonlarıyla üretilmiş bilimsel yayınlara ilişkin fon bilgilerinin sunulması, çıkar çatışmasının açıklanması gibi unsurlar çok önemli. Sorumlu araştırma ilkelerini uygulayın ve uyguladığınızı gösterin. Neymiş bu sorumlu araştırma sorusunun cevabı için tıktık: https://acikders.ulakbim.gov.tr/course/view.php?id=5
  • En önemli kısma geliyorum. Çok ciddi bir inceleme yapılıyor yayın örüntüleri ile ilgili olarak. Dergide yayın yapan çok küçük bir grup varsa, hep aynı kişilerin makalelerini yayınlıyorsanız, o kişilerin makaleleri çok hızlı yayınlanırken bazılarınınki çok yavaş yayınlanıyorsa, editör kurulu hep aynı kurumdansa, yazarlar hep aynı kurumdansa, etik dışı uygulama şüphesi varsa sorun olacaktır. E olsun da. Oldurmayın. Kapsayıcı olun. Erken kariyer araştırmacılarının yayınlarına değer verin. Yazarlık ilkelerini açıkça belirtin. Yazar katkısını mutlaka sunun. Mümkün olduğunca geniş bir hakem havuzu oluşturun.
  • Yerel/bölgesel bir dergi iseniz makalelerin çoğunun Türkçe olmasında sıkıntı yok. Dizine girebilmek için dil politikanızı değiştirmeyin. -E ben bunu yazmıştım. Neyse tekrar iyidir. Değiştirmeyin.
  • Alanınızda ender bulunan veya en eski dergilerden birisiyseniz kendine atıf oranınızın yüksek olması normal. Bunu başvururken belirtmeniz önemli. Başvuru metnini hazırlarken hangi durumlarda kendine atıf oranının yüksek olabileceğini açıklamak için şu makalemizden yararlanabilirsiniz: Self-citation patterns of journals indexed in the Journal Citation Reports
  • İyi bir atıf analizi yapın. Çünkü onlar yapacaklar. Bunu da başvuru metnine mutlaka ekleyin. Gerekirse öngörüde bulunun. Atıf potansiyelinizi gösterin.

Başvuru

Başvuru sistemi değişmiş. Artık yalnızca yayıncılar başvuruda bulunabiliyormuş. Basılı dergi başvurularını sonlandırmışlar. İyi olmuş. Aşağıda bazı açıklamalar var. Yardımı dokunur:

Kaynak: https://clarivate.com/products/scientific-and-academic-research/research-discovery-and-workflow-solutions/web-of-science/core-collection/editorial-selection-process/editorial-selection-process/
Kaynak: https://clarivate.com/webofsciencegroup/support/wospublisherportal/

Aslında bence en önemlisi işinizi düzgün yapmak. Ha sistemde işini düzgün yapmayanlar yok mu? Var. Ancak onlar var diye açık kapı aramaktansa doğru yoldan geçerek hedefe ulaşmak her zaman daha çok mutlu eder. En azından bu blogu okuyan sizi. Yani bence öyle olmalı :=)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir