"Enter"a basıp içeriğe geçin

Unvan…

* Bu blog yazısı kişisel tarihime düşülmüş bir not. 20 Ocak 2021’e.

Bugün Türkiye akademisinde ismimin önüne eklemeye hak kazandığım unvan için değil, bir rapora hakkımda yazılmış detaylı değerlendirme için bir blog yazmam gerektiğini hissettim ben. Aşağıdaki paragrafı da içeren bir değerlendirme raporu sonrasında:

“… röportaj, sohbet yazısı nevinden faaliyetlerinin de bilginin paylaşılması ve yayılmasında, toplumsal bilinç oluşturulmasında, akademik yayınların irdelenmesinde ve bu yayınlara bakış açısının sergilenmesinde, yayınların niceliklerinden ziyade niteliklerinin öneminin ifade edilmesinde önemli çalışmalar olduğu kanaatindeyim.”

Yerimi teori ve pratiğin tam ortasında konumlandıran bu enfes raporu yazan Hoca’ya ne kadar teşekkür etsem az. Uzaktan bakınca görünmesini istediğim şey tam da buydu bunca yıl. Bu rapor benim için başarı demek. Unvandan bağımsız.

Ekim sonu başvuruyu yaparken sanırım yeni istifa etmiştim. Bir yıl daha Polonya’da kalacak olsam da kafamı başka işler için toplayamadığım dönemde yapmıştım başvuruyu. Kıvırcık saçlı güzel dostumun eli sırtımdaydı hep. Türkiye’de yapılması gereken işleri o tamamladı gece gündüz demeden. Aynı işi kendisi için yapacak kadar bile zamanı yokken hem de. Açıkçası bu kadar çabuk sonuçlanacağını da düşünmemiştim hiç. Güzel bir hediye oldu 35 yaşım için.

Muhtemelen en az bir yıl daha bu unvanın herhangi bir yerde yazdığını görmeyeceksiniz, çünkü bu unvanın geçerli olduğu herhangi bir kurumla bağlantım yok. Zaman ne gösterir bilinmez. Ancak akademiye girdiğim 2009 yılından beri unvan kullanımına bakış açım müthiş bir değişim gösterdi. Artık isteyenin kırk gün kırk gece hak ettiği unvanı kutlayabileceğini veya alnına dövme yaptırıp gezebileceğini düşünüyorum. Ancak sanıyorum ben herkesin onaylamadığı, çok konuşan, çok yazan, eleştiren, ancak eleştirdiğini de düzeltmeye çalışan “Zehra” olarak anılmak istiyorum. O da unvandan bağımsız. Ha ülkede bir şeyleri başarabilmeniz veya sadece varlığınızın kabulü için adınızın önünde bir şey yazması gerekiyor. İşte bir tek o unvana bağımlı.

Buraya geldiğimden beri görselleştirmede yaptığım işlerden dolayı “gökkuşağı ustası” diyorlar bana. Gökkuşağı doçenti olacağım demiştim onlara başvuru yaptığımda. Yani şimdilik sadece gökkuşağı doçentiyim. Rengarenk.

4 Yorum

    • wordpress_ztcom
      wordpress_ztcom 20 Ocak 2021

      Çok teşekkür ederim 🙂

  1. Ayşe Nur Mert
    Ayşe Nur Mert 9 Mart 2021

    Kıymetli hocam merhaba,
    Ben hangi dünyada yaşadığımı bilemeden ne kadar çok şey olmuş 🙂 Sizi artık Hacettepe’de göremeyeceğimizi yeni öğrendim. Hayatımda “enerji” denilince aklıma gelen birkaç insandansınız. Akademik anlamda ise daha birinci sınıfta, yolun başındayken sizinle tanışıp doğru adımlarla ilerlemeyi öğrettiğiniz için kendimi çok şanslı hissediyorum. Sizin için küçük ama benim için büyük birçok şey öğrendim sizden. Buraya yazmak istediğim çok şey var ama uzun şeylerden pek de hoşlanmıyorsunuz diye gözlemlemişim sizi 🙂 Şaka bir tarafa biz hala bıraktığınız gibiyiz ödevlerle uğraşıyoruz 🙂
    Hayatıma kattığınız kazanımlar için size sonsuuuuz teşekkürler.
    Yeni hayatınızda her şey çok güzel ve gönlünüzce olsun..

    • wordpress_ztcom
      wordpress_ztcom 9 Mart 2021

      Çok teşekkür ederim Ayşenurcum. Çok mutlu etti mesajın. Karşılaşırız mutlaka 🙂

F. Başak Aydemir için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir